Dördüncü sanayi devrimi, dijitalleşme ve Covid-19 pandemisi ile beraber çalışma biçimi, iş ortamı ve kullanılan teknolojilerde büyük değişimler yaşanmaya başlamıştır. Bu değişimler mevcut meslekler ve iş gücünde yapısal değişimleri hızlandırmış, mesleklerin gerektirdiği bilgi, beceri ve yeteneklerde dönüşümü başlatmıştır. Değişim ve dönüşümler beceri alanlarını genişletmiş aynı zamanda da farklılaştırmıştır. 2018-2022 yılları arasında %42 oranında[1] olması öngörülen becerilerdeki değişimin iş profillerinde çok temel farklılaşmalara neden olarak küresel çapta milyonlarca çalışanı etkilemesi beklenmektedir.
Bu etki, iş gücünün sahip olduğu bilgi, beceri ve yeteneklerin geliştirilme gereksinimi ortaya çıkarmıştır. İşgücüne ihtiyaç duyulan becerilerin kazandırılması amacıyla beceri açığının azaltılması programları doğmuştur.
Bu programlar işgücüne yeniden beceri kazandırma, mevcut becerileri geliştirme ve işgücünün yaşam boyu öğrenmeye katılımlarının sağlanması üzerine kurgulanmış olup; eğitim ve mesleki eğitim programları, stajlar ve çeşitli sertifika programları gibi çeşitli faaliyetler içermektedir.
Türkiye ölçeğine bakıldığında ise; Türkiye’de 2030 yılına kadar otomasyon ve dijitalleşmenin etkisiyle 7,6 milyon iş ortadan kalkabileceği, 8,9 milyon yeni işin ortaya çıkabileceği ve bunun da 1,3 milyon iş artışı anlamına gelebileceği öngörülmektedir. Teknoloji ile ilgili sektörler başta olmak üzere 1,8 milyon yeni iş yaratılabileceği de ayrıca beklenmektedir. Bu değişikliği sağlamak, Türk iş gücündeki 21,1 milyon kişinin mevcut işlerinde çalışmaya devam ederken teknolojiden yararlanarak becerilerini geliştirmesini gerektirecektir.[2] Ülkemizin gelişmiş ülkelerle rekabet edebilmesi için 2030 yılına kadar iş gücünün önemli ölçüde yeni beceriler kazanması ve daha yüksek düzeyde eğitim seviyesine ulaşması gereklidir.
Bu nedenle, Türkiye Dünya Ekonomik Forumu (WEF)’nun 2020 İşler Zirvesinde Beceri Açığının Azaltılması Hızlandırma Programına katılmıştır. Bu program ile teknolojik gelişmeler doğrultusunda gelecekte ortaya çıkacak işler ile bu işlerin yerine getirilmesinde ihtiyaç duyulacak beceri ve yetkinliklerin belirlenmesi ve buna yönelik eğitim, istihdam ve sektörel politikaların geliştirilmesi hedeflenmektedir. İşgücü piyasasının verimliliğini artıracak ve dolasıyla ekonomik büyümeye katkı sağlayacaktır.
[1] ILO (2021) “Shaping Skills and Lifelong Learning for the Future of Work” [2] McKinsey&TİSK (2020) “Future of Work in Turkey”